Tuesday, June 12, 2007

Dewey ve Koy Enstituleri

Uzun yillar once Turk egitimini sorgularken ortaokul siralarinda. edebiyat ogretmenim ve sevgili babam beni koy enstituleriyle tanistirdilar. Icine sikisip kaldigim mufredattan, kohne ogretim yontemlerinden, bilindik ders pratiklerini surdurme cabasiyla kolaya kacan ogretmenlerimden birden siyrilip 1940 larin koy enstitulerinde yolculuga ciktimve ulkemin hazin durumunu bir kez daha kavradim. 1940 larda ulkenin henuz kendine gelme cabalari sirasinda bir devrim niteligini tasiyan koy enstituleri cesitli koylerimizde Ismail Hakki Tonguc, donemin milli egitim bakani Hasan Ali Yucel ve pek cok aydin onculugunde kurulmus ancak cesitli cevrelerin koylerdeki bu aydinlanmayi tehdit olarak gormeleri yuzunden kapatilmislardir. Bu ulkemiz Egitim Sistemine yapilan onemli buyuk darbe daha sonraki yillarda bize dayatilan cagdisi ezbere dayali yontemler ve herseye “he” demek icin programlanan ve yetistirilen tek tip gencler olarak geri donmustur. Simdi icinde bulundugumuz, sikisip kaldigimiz, soluk alamadigimiz egitim sistemi de iste bu ve benzeri bilincli olarak yurutulen politikalarin bir sonucudur. 1920 lerde Ataturk’un ulkemize davet ettigi unlu egitim felsefecisi John Dewey koy enstituleri fikrini ortaya atmis, koy ve kent ayriminin, kutuplasmasinin ancak koydeki insanlarin egitilerek, onlarin aydinlanmasiyla mumkun olabilecegini belirtmistir. Unlu pragmatist filozof Dewey “yaparak”, “deneyerek” ogrenme pratiklerinin odak noktasinda olmasi gerektigini savunmus; teoriden cok pratige yonelmis, yaratici dusunme, problem cozme ve kritik dusunme gibi becerilerin ogrencilere kazandirilmasinin asil hedef oldugunu vurgulamistir. Peki biz neden Dewey’nin bundan 80 sene once bize onerdiklerini uygulayamadik? Neden koy enstitulerini kapattik? Bu konuda Mehmet Sahin ile birlikte ortak yazdigimiz makaleyi ekte bulabilirsiniz.


In the Work, by the Work and for the Work: Village Institutes as a Revolutionary Practice of Dewey’s Philosophy

No comments: