Beni taniyanlar bilirler, rastlantilarin buyusune kapilip gittigime, rastlantilara gonulden inandigima...Bu konuda beni elestiren bir arkadas, birgun, yasamimizda olan herseyin aslinda gecmisin bir sonucu oldugunu, veridigimiz, veremedigimiz kararlarla bir sekilde o rastlanti diye adlandirdigimiz durumlara aslinda kendi secimlerimiz dogrultusunda geldigimizi gayet felsefik bir bicimde aciklamisti. Bugun last.fm dinliyorken, massive attack radyosuyla hasir nesir olayim dedim. Arka fona aldigim muzikle calismama sessiz sessiz eslik ediyordu. Bir anda cok tanidik ve buyuleyici bir parcayla donakaldim. Rastlanti mi degil mi derken, hemen googlelayip bir de videosunu seyrettim. RJD2'nun 1976 adli parcasi, Istanbul Istanbul diye sesleniyordu, almanca sozleriyle ve klipteki kuba resimleriyle. Klibin grafikleri ve fotograflarin sunusu ayri bir guzellik, beni buyulemeye yetti. RJD2 hakkinda bir iki album dinledikten sonra yazayim diyorum ama o zaman kadar da sizi bu muhtesem kliple basbasa birakiyorum sevgili seyirci...
Saturday, February 14, 2009
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
Dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Kendisi dj olmasının yanında aslında tam manası ile bir müzik adamıdır. Sanki kullandığı sample, melodi ve vokalleri daha önce hiç keşfedilmemiş bir mağranın en derinlerinden çıkarmış gibi hissedersiniz. İşte bu yüzden aslında bildiğiniz şeyleri daha önce hiç dinlememiş gibi hissedersiniz.
Post a Comment