Sunday, February 28, 2010

Ezgi'nin Tramisu Tarifi



Sevgili ortaya karisik okurlari. Blogumun isminden de anlasilacagi uzere ortaya karisik birseyler ciziktirmekteyim uzun zamandir. Blogumu benim sikici yazilarimdan biraz arindirmak ve ortaligi senlendirmek icin, sevgili kardesimden muhtesem tramisu tarifini blogum icin yazmasini istedim. Kardeslerin en harikasi ve Ezgilerin en guzeli, beni kirmadi saolsun, soyle birseyler ciziktirdi...Deneyin, pisman olmayacaksiniz. Afiyetler ola...

Ezgi'nin Tiramisu Tarifi

İlk önce merhabalar sayın Ortaya Karışık okurları. Ben Ezgi, Evrim’in minik kardesiyim.

Yapmış olduğum tiramisu‘ya bayılan Evrim için yazıyorum. Sizler de deneyin, bayılacaksızınız emin olun. Uzun bir ara verip yazamadığım için üzgünüm ablacım ama işte şimdi tarifi yazıyorum. Ölçüleri kaçırmazsan muhteşem bir tiramisu ziyafeti seni bekliyor olucak.

Haydi başla bakalım…

Malzemeler :

o Tiramisu için:

+ 1 hazır kek (bulamazsan hazırını kendin de yapabilirsin tabi.)
+ 1 fincan sıcak su
+ 2 çorba kaşığı neskafe
+ 2 çorba kaşığı şeker(çok acı gelirse şeker miktarını artırabilirsin.)
+ 2 tatlı kaşığı kakao ve 1 tatlı kaşığı türk kahvesi (üstünü süslemek için.)

o Muhallebisi için:

+ 4 su bardağı süt
+ 3 kahve fincanı un
+ 3 kahve fincanı şeker
+ 1 yumurta
+ 1 paket vanilya ya da birkaç dövülmüş damla sakızı
+ 1 paket labne peyniri

Şimdi işe koyul. İlk önce muhallebisini hazırlaman lazım. Derin bir tencereyi al ve yumurtayı çırp. Daha sonra süt,şeker ve un iyice çırp. İsteğe bağlı olarak vanilya ya da damla sakızını da son olarak ekle ve karıştır. Ateşe koyduktan sonra sürekli karıştırmayı sakın unutma. Yani işin gücün muhallebi kıvamına gelip gelmediğini takip etmek olsun. Bu çok önemli. Neyse sanırım artık olmuştur muhallebi. 10 dk. Soğumasını bekle. Ilındıktan sonra 1 paket labne peynirini koyup tekrardan iyice çırp. Tamamdır muhallebin hazır.

Şimdi sıra keki ıslatmakta. Yukarda kek için verdiğim sıcak su ,neskafe, şeker karışımı ile keki iyice ıslat. Kuru yerleri kalmayacak şekilde iyice ıslat. Sonra muhallebinin yarısını arasına,yarısını üstüne sür. Üstü biras soğuduktan sonra çay süzgeci ile kahve ve kakao tozlarını serp.

Al işte sana Ezgi’nin tiramisu tarifi…

Eminim benden iyi yapıcaksın ablişko…hadi kolay gelsin...

Tuesday, February 23, 2010

Kate Bush-Army Dreamers 29 yasinda

Kate Bush ile arada karsilasmam tesaduf olmasa gerek. Ben dogmadan hemen once 22 Eylul 1980'de cikardigi single'i Army Dreamers adli parcayi dinleyince aramizda tuhaf bir bag oldugunu anlamis bulundum sonunda. Bu parcayi 29 yil sonra kesfetmis olmam, Bush'in irlanda aksanina kapilivermem, ve parcayi araliksiz 50 defa dinlemis olmam bir tesaduf olamaz. Bush Army Dreamers adli parcada savasin etkilerini savasta olen oglu icin yas tutan bir annenin agzindan anlatir. Iste karsinizda tum zamanlarin en iyi savas karsiti sarkisi: Army Dremaers...

Thursday, February 18, 2010

dervisin dinleyisi

Bir dervis....gezer, gezer, gezdigi yerlere guzellik getirir, sonra yine baska yorelere dogru sessiz sedasiz ayrilirmis konakladigi yerden. Dervis kimine gore bir gezgin, kimine gore bir bilgeymis. Bilgeligi gezmekten, gormekten, yasamaktan gelirmis. Dervis dinlermis uzun uzun, gunlerce hic konusmadan dinledigi olurmus. Bikmazmis ona anlatanlar konusmaktan, dervis buyulermis anlatanlari, susmak bilmezlermis. Dili cozulen dervise gelir, derdini, yoresini, otesini, berisini anlatadururmus. Ta ki dilinde derman kalmayana, tum sozleri tukenene dek, noktasini koyar anlatisinin sonuna, sessizce ayrilirmis dervisin huzurundan. O yorede anlatilacak soz kalmayinca, iste o zaman dervis baslarmis anlatmaya...uzak diyarlardan getirdigi oykuleri, gecmisle yogurur, o anda pisirirmis.

Uzun zamandir yazmayisimin nedeni, dinleme zamaninin geldigini anlayip susmamdir sevgili okuyucu. Pek beceremedigim, ogrenmemekte israr ettigim seydir dinlemek. Susmak ve biriktirmek. Cok seyler birikti de, cebime elimi daldirdigimda hepsi birden cikiveriyor simdi. Cok zamanin olsa, bir deniz kenarinda, sicak bir ogleden sonrasinda alsam elime taslar gibi biriktirdiklerimi, siraya koysam, sekiller versem, degistirsem, bozsam, sonra yeniden birlestirsem. Simdi ne desem bu bulaniklikta bir toz bulutu gibi dagilacakmis gibi geliyor. Ama bir yerden baslamali da. o halde ilk satirlarimi bu yeni belirsiz baslangica adiyorum...