Saturday, September 09, 2006

bir varmis bir yokmus

Enfes bir kitap okuduktan sonra aldigim hazzi tarif edemem sayin blogcular. Ama bir deneyeyim, betimlemeler vereyim, tarifler sunayim, zihnimi zorlayayim. Cok lezzetli bir yemegi yavas yavas yerken ve dilinizin her bir tad alma hucresine yemegin acisinin, tuzunun, sekerinin ya da baharatinin bir cumbus icinde, harmanlasmis halde yayilmasi gibi. Lokmayi yuttuktan sonra bile bir sure etkisini yitirmeyen, yasanan haz anlarini daha sonra hatirlatan bir lezzet. Her bir lokmada yeni suprizlere gebe, mide artik kabul etmese de, doyum sinyalleri coktan beyne ulassa da bu hazzi devam ettirme cabasi. Olmadi mi, bir de soyle deneyeyim:

Ilik, ne cok sicak ne cok soguk bir havada denize uzanmis yatiyorsunuz. Deniz hafif kaldirmis sizi, ama bedenin yarisi icerde gibi; hafif dalgalarla sallaniyor. Yukarida eylul gunesi acik mavi bir gokyuzunde saliniyor rahatsiz etmeden. Deniz suyu ilik, her dalgada bedenin disarida olan bolumlerini bir sureligine kapatip, tatli tatli isitiyor. Kulaklariniz denizin icinde, hafif bir ugultuyu dinliyor ve denizden gelen sesleri. Kimi zaman uzaktaki bir teknenin denizin altindaki ugultulu ve uzak sesini. O anda denizde salinan bedeniniz kendini kaptiriyor bu sakin ahenge, hic bitmese diyorsunuz, biraksalar sonsuza kadar salinabilirsiniz.

Edebiyat, baska dunyalar gorme cabasi, bir zihin savasi, gizeme olan sevda, bolinmeyene yolculuk, zamani yitirme, zamani kavrama, doyum tad ve haz ucgeni, ugultular, sesler, gurultuler ve fisiltilar dunyasi, dogayi, insani, nesneyi, hersyeden ote insanin kendini anlama cabasi.

Bir varmis bir yokmus...
Iyiler kotu, kotuler iyiymis
Dogrular yanlis, yanlislar dogruymus
Kucuk bir kiz ilk kitabini almis eline
Okumus, okumus, okumus
Iyi, kotu, dogru, yanlis yok olmus
Geriye bir tek gecmis ve gelecek kalmis


(Elif Safak'in "Baba ve Pic" romanindan esinlenerek...)

No comments: