Saturday, November 28, 2009

Evrim ve Like a Rolling Stone

Amerikali yerlilerin cocuklarina isim koyma rituelleri ve seramonileri kulturlerinde onemli bir yer tutar. Cesitli kabilelerde farklilik gostermekle birlikte, isim genellikle kabilenin yaslilari tarafindan, cocugun herhangi bir ozelligine, gorulen bir ruyaya ya da olen aile uyesinin adina gore konulur. Kimi kabilelerde kabiledeki herhangi iki kisi ayni adi tasiyamaz. Ad ancak o kisi olunce baska birine verilebilir.

Derler ki Amerikali yerliler cocuklarini kendi adlariyla cagirmazlar, isim cok bilinirse, cocuk ruhlar dunyasina cagirilabilecegi icin takma adlar tercih edilir. Bizim oturan boga, cilgin at vs gibi bildigimiz adlar aslinda kisinin gercek ismi degil takma isimleridir. Kimi kabilelerde yapilan torenlerle cocugun herhangi bir ozelligine gore ad bulunur. Kimilerinde ise cocuk bir olaydan ya da bir hayvandan sonra adlandirilir. Amerikali yerliler kutsal ruhun kendilerine bir isaret gonderdiklerine inanirlar ad koyma surecinde.

Ben kendi adimi yaptigim herhangi bir kahramanliktan almis degilim, ancak dogdugum zaman, gundem, ve ailemin dusunceleri onemli rol oynamistir. Sonradan buyurken bunlarin benim uzerimdeki etkilerini de dusunursek, ben bir bakima gelistirdigim bir takim ozelliklerimde adimi haketmis, bir yandan da adimdan etkilenmisimdir. Adim cocukluktan ergenlige gecis surecinde pesimde bir golge gibi dolanmis, beni beslemis, dusundurtmus en cok da sorular sordurtmustur. Insanin adi Evrim olunca, degisim, evrilme, gelisim, geliserek degisme eylemleri yasaminin ortasina konuveriyor. Evrim??? Ne tuhaf sey...

Bob Dylan, Like a Rolling Stones sarkisini elektrik ve rock nagmeleriyle senlendirirken, kimisi devrim yapmis dese de bence evrimin hasini gecirmistir. Donemin folkcularini sinirlendiren, kendisinden nefret ettiren bu olay karsisinda Bob Dylan en cool haliyle onca protestoya ragmen cikar, yuhlamalar esliginda calar elektro gitarini, mizikasini Newport folk festivalinde, 1965 yilinda. Dylan rock and rolla giris yapmistir, ciktigi turlarda, ozellikle ingilteredeki konserlerde yiyecegi kufurleri goze ala ala, sahneye atilanlarin hedefi olacagini bile bile. Ve soyler Bob Dylan, like a rolling stone....Rock tarihinin en anlamli ve onemli sarkisini. "Nasilmis? Gidecek bir yerin olmamasi...bir avare gibi...."Dylan doneklik mi etmistir, evrilmis midir? yoruma acik...Ama en onemlisi arkasina bakmadan, kendi bildigi yoldan gitmistir...Sonrasindaki o harika eserleriyle ruhumuzu besleyerek. Ne guzeldir ruzgara karsi yurumek...Ne guzeldir evrilmek....

No comments: