
Mızmız: Her şeyde kusur bulan, hiçbir şeyden memnun olmayan, huysuz, yaygaracı, müşkülpesent, kılı kırk yaran.
Dırdır: Bezginlik verecek biçimde söylenen söz, şikayet, halinden şikayet etme, homurdanma, ciyaklamak, yakınmak, vızıldamak, sızlanmak
Göründüğü üzre dırdırda daha çok bir vızıldama bir sızlanma ön plana çıkarken mızmızlıkta memnuniyetsizlik kendini daha çok belli eder. Yani dırdırda bezginlik verecek şekilde vızıldama, söylenme ön plandadır. Aslında bu iki sözcük birbirinin yerine kullanılagelmiştir çoğu kez. Ama bir ortak noktaları vardır ki din, dil, ırk ayrımı gözetmez. Bu iki sözcük de kadınlarla ilişkilendirilmiştir sayın seyirciler. “Dırdır etme kadın!!!” örneğinde olduğu gibi. Peki neden? Buyrun aşağıdaki yazıyla beraber inceleyelim.
----
Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 13. Psikiyatri Kliniği Şefi ve Başhekim Vekili Doç. Dr. Kemal Sayar, ''dırdırın fark ve takdir edilmek isteyen, günlük ev işleri içinde kaybolmuş, kendisini önemli hissetmeye ihtiyacı olan bir kadının yardım çağrısı olduğunu'' bildirdi.
Sayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınların genellikle dırdır ettiklerini reddettiklerini ifade ederek, ''Çünkü şikayet ettikleri şeylerin gerçeğe dayandığını düşünürler ve bir yandan da erkeğe kimin patron olduğunu hissettirmek isterler'' dedi.
Kadınların bunu yaparken ''sen'' ile başlayan suçlayıcı, üstü kapalı, şifreli cümleler kurduklarını vurgulayan Sayar, şöyle konuştu: ''Bunun karşısında aynı anda tek bir işle uğraşmaya programlı olan, şifreleri çözemeyen ve saldırıya uğradığını düşünen erkek ise uzaktan kumandaya sarılmak, gazetelere boğulmak gibi defans mekanizmaları geliştirir ve kadın giderek daha da yalnızlaşır. İnsan doğasındaki en temel ihtiyaçlardan birisi, kişinin kendisini önemli hissetmesidir. Dırdır, fark ve takdir edilmek isteyen, günlük ev işleri içinde kaybolmuş, kendisini önemli hissetmeye ihtiyacı olan bir kadının yardım çağrısı da olabilir. Kariyer sahibi, iş yerinde başarılı, hedefleri olan ve tatminkar kadınlar daha az dırdır yapar, çünkü bunun için zaman ve enerjileri yoktur.'' Dırdırın aslında bir iletişim sorunu olduğunu belirten Sayar, erkeklerin beyninin daha basit çalıştığını ve satır aralarını okuyamadıklarını söyledi. Sayar, ''Erkeklerle daha net ve öz olmak gerekmektedir. 'Sen' ile başlayan, erkeğin savunma mekanizmalarını harekete geçiren cümleler kurmak yerine, kendisinin nasıl hissettiğini anlatan, dürüst ve net cümleler daha etkili olmakla beraber empati de uyandıracaktır'' dedi.
''SÜPERMEN GİBİ KARAKTERLERE ÖZENİYORLAR''
Kadınların ayrıntılara daha fazla önem verdiğini ve asla unutmadığını kaydeden Sayar, ''Büyük işler yaptıklarında daha fazla puan aldıklarını düşünürler. Fakat kadınlar için verilen hediyelerin büyüklüğü değil sıklığı, duygusal ve kişisel oluşu önemlidir. Her şeyi kendisi dahi farkında bile olmadan bir köşeye not eder. Biriktirir biriktirir, patlama noktasına geldiğinde ise erkek nerede ne hata yaptığını dahi anlayamaz ve anlaşmazlıklar başlar'' diye konuştu. Erkeklerin çocukluktan itibaren özendikleri karakterlerin problemler karşısında ağlayan değil, çözüm üreten Süpermen, Batman, Zorro, Tarzan veya Örümcek Adam gibileri olduğunu ifade eden Sayar, ''Erişkin birer birey olduklarında da aynı şekilde çözüm üretmeye odaklanmışlardır, aksi takdirde kendilerini başarısız, gereksiz, hatalı olarak nitelendirmektedirler. Yani bir kadın tarafından kendilerine akıl verilmesi, aşağılamakla aynı anlama gelmektedir. 'Üzgünüm' kelimesini sarf etmek veya hatalı olduğunu kabul etmek onun için çok zordur'' ifadesini kullandı.
http://www.milliyet.com.tr/2005/02/18/son/sonyas12.html
No comments:
Post a Comment