Portishead, Massive Attack, Sneaker Pimps ve Morcheeba dinleyiniz, ortak sesleri not ediniz. İçine biraz Tricky biraz da Dj Shadow ekledikten sonra afiyetle dinleyiniz. Trip hop'un doğum yerine, İngiltere'ye gitmiş kadar olursunuz.
Trip-hop sözcüğü bu dünya dışı yani "out-of-this-world" a gönderme yapar. Seslerin tüm güçleriyle algılara saldırması, bir kendinden geçiş, dünyadan kopuş. 90'lı yıllarda tüm dünyayı istila eden hip-hop çılgınlığına bir alternatif arayışıdır İngiltere'de. Bristol'lü genç arkadaşlarımız hip-hop u değiştirerek, Bristol'un ağır puslu karanlık havası içinde yoğurarak trip-hop'ı doğururlar. Bristol trip-hop'unda yavaş ve ağır davul vuruşları baskındır. Sound'unda acid jazz ezgileri de görülür. Massive Attack'in ilk albümü "blue lines" Bristol trip-hop hareketinin mantifestosu olarak bilinir. Sonraları Portishead çıkar meydana, solisti Beth Gibbons'un puslu ve "sullen" (öfke dolu ve sessiz) sesi trip-hop'ta yeni bir dalga başlatır.
Trip-hop'un üzgünken, kızkınken ve bilhassa depresif hallerde dinlenilmesi önerilmez, müzik algı kapılarını açar, davul atardamarlarınıza kan pompalar, içinizdeki şeytan dürtülür, yine de üşenip sadece daha da bunalırsınız, işin kötüsü bunalmaktan zevk alırsınız, bu ruh haline alışırsınız , uyuşursunuz. Uyarmadı demeyin.
Tuesday, November 08, 2005
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment