
biz gerçekler içinde yaşarken, gerçekleri gördüğümüz koklayabildiğimiz ve duyduğumuz şeylerde anlamaya çalışırken, ursula l. guin farklı bir bakış açısı getiriyor edebiyata. diğer bilim kurgu yazarları gibi makinalarla, robotlarla değil insanlarla ilgileniyor. aslında ütopik bir dünyada geçse de olaylar, temel insan nitelikleri aynı. bize ise geriye ursula'nın yarattığı, kurduğu bambaşka dünyada yaşamak düşüyor. önceleri zor gelebilir, bu dünyaya alışamayabiliriz, şimdiye kadar yaşadıklarımızdan okuduklarımızdan farklı gelebilir. çoktan bir kenara bıraktığımız hayal gücü şapkamızı bıraktığımız tozlu yerden alıp tekrar takmak zorunda kalabiliriz. mülksüzlerde olduğu gibi iki gezegen arasında gezinebilir, üçlemedeki adalar diyarında isimlerimizi arıyor olabiliriz. ursula l guin bizi çok dolaştırmadan, kandırmadan öykülerin içine çekiyor. karmaşık cümleler ya da anlaşılmaz olay kurgularını bir kenara bırakıp sade, derli toplu dünyalar sunuyor önümüze. ben ursula l. guin ile birlikte fantazi edebiyatını sevdim, çocukluğumdan beri durmadan okuduğum masalları hatırlattı bana belki de.
No comments:
Post a Comment